Büyüme:
Vücudun
sadece boy, kilo, hacim olarak artmasıdır. Büyüme değişik organlarda değişik
hızlarda gerçekleşebilir.
·
Büyüme
yapısal bir artıştır. Bendenle ilgili değişmelerdir.
·
Büyüme
farklı organlarda farklı hızlarda gerçekleşir.
·
Büyüme
NİCELİKSELDİR ( Boy uzaması, Kilo artışı vs )
Canlıyı
oluşturan çeşitli hücreler ve görevlerin büyüyüp çoğalması sonucu yapı ve
işleyişte baş gösteren nicelikle ilgili değişmeler büyüme anlamına gelir.
·
Çocukken
gittiğimiz bir köy evinin kapsından geçerken kafamızı kapının üstüne vurmamız,
·
Yıllardır
görmediğimiz yeğenimizi yeniden gördüğümüzde çok şaşırmamız,
·
Hücre
bölünmesi bir büyümedir.
Olgunlaşma: Vücut
organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirebilecek düzeye
gelmesi için öğrenme yaşantılarından
bağımsız olarak, kalıtımın etkis
iyle
geçirdiği biyolojik değişmedir.
·
Organizmanın
türe özgü genetik yapı tarafından
önceden belirlenmiş bir plan dâhilinde yaşantılardan
bağımsız, olarak ortaya çıkan biyolojik gelişmeleridir.
·
Olgunlaşma
bir şeyi yapmak için gerekli düzeye erişmektir.
Beş yaşındaki bir çocuğa istediği
kadar eğitim verilsin, her türlü öğrenme yaşantısı sunulsun yine de o çocuğa
düzgün bir resim çizme yeteneği kazandırılamaz. Resim çizerken çizgileri eğri –
orantısız olacaktır. Çünkü el kasları düzgün resim çizme olgunluğuna
erişmemiştir.
Olgunlaşma
için büyümenin, beklentilerin, biyolojik değişmenin ve kalıtımın varlığından
söz edebiliriz. Psiko-motor davranışların gerçekleşmesi olgunlaşmaya bağlıdır.
Dil ve zihin gelişiminde de olgunlaşma önemli rol oynamaktadır. Meydana gelen
değişmelerde olgunlaşma önkoşuldur. Olgunlaşmada kalıtım tarafından kontrol
edilen değişmeler söz konusudur.
Olgunlaşma öğrenmeden bağımsızdır ancak öğrenme
olgunlaşmaya bağlıdır. Yani olgunlaşma olmadan öğrenme olmayacaktır.
9 yaşındaki bir
çocuğa matematikteki fonksiyon konusu öğretilmeye çalışılsa çocuk
öğrenemeyecektir. Çünkü fonksiyon gibi karmaşık ve soyut bir konuyu öğrenecek
zihinsel olgunlukta değildir. Bu
öğrenmenin olgunlaşmaya bağlı olduğunu göstermektedir. 16 yaşındaki bir
genç ise fonksiyon konusunu öğrenebilecek olgunluğa erişmiştir; fakat o gence
gerekli öğrenme yaşantısı sunulmazsa fonksiyon konusunu yine öğrenemeyecektir. Bu durum olgunlaşmanın öğrenme
yaşantılarından bağımsız olduğunu göstermektedir.
·
1,5 yaşındaki bir
çocuğun defalarca anlatılmasına karşın kakasını tutamaması (Anal kasları tutma yetisine erişmemiştir)
·
İlköğretim
4.sınıfa giden bir çocuğa ablasının matematik problemini x, y gibi değerlerle
çözüp defalarca anlatmasına karşın çocuğun bu durumu anlayamaması( zihinsel olgunlaşma sağlanmamıştır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder